Dünya Diyabet Günü’nün önemi, toplum sağlığı açısından giderek daha da büyüyor.
Diyabetin hayatlarımız üzerindeki etkisini anlamak, farkındalığı artırmak ve önlem almak
için bir fırsat sunuyor.
Diyabet, halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen, vücudun kan şekeri düzeyini
kontrol edememesiyle karakterize edilen bir hastalık. Her yıl milyonlarca kişi bu hastalığın
yükünü taşırken, birçok insan da farkında olmadan diyabet riski altında yaşıyor.
Diyabetin bu kadar yaygın olmasının ardında, maalesef modern yaşam koşulları,
hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları yatıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünya genelinde 422 milyondan fazla insan
diyabetle yaşıyor ve bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Türkiye’de ise, her 10 kişiden
birinin diyabet hastası olduğu biliniyor. Bu rakamlar, sorunun ne kadar ciddi olduğunu ve
harekete geçmemiz gerektiğini gözler önüne seriyor.
Diyabetin temel iki türü var:
Tip 1 ve Tip 2 diyabet.
Tip 1 diyabet; daha çok çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkan bir tür olup,
vücudun insülin üretememesi nedeniyle kan şekerinin kontrol edilememesiyle kendini
gösterir.
Tip 2 diyabet ise; genellikle yetişkinlerde ve özellikle de fazla kilolu bireylerde görülür ve
vücudun insülini etkili bir şekilde kullanamamasıyla karakterizedir. Tip 2 diyabet,
önlenebilir bir hastalık olmasına rağmen giderek daha fazla kişiyi etkisi altına alıyor.
Bu hastalığı önlemek için atabileceğimiz adımlar aslında oldukça basit. Sağlıklı bir diyet,
düzenli fiziksel aktivite ve kilo kontrolü diyabet riskini ciddi oranda azaltabilir. Özellikle
çocukluk döneminden itibaren sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlıkları
kazandırmak, ilerleyen yaşlarda diyabet riskini düşürebilir. Fakat bu basit önlemler,
toplumsal bilinç eksikliği nedeniyle çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Diyabetle baş etmek yalnızca bireysel bir sorumluluk değil; bu, aynı zamanda toplumsal
bir mücadele. Diyabet farkındalığını artırmak, toplumda bilinç oluşturmak ve erken teşhis
için gerekli taramaları teşvik etmek, hem bireylerin hem de toplumun sağlığına büyük
katkı sağlar. Diyabet teşhis edilmez ya da tedavi edilmezse, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, düzenli olarak kan şekeri ölçümlerini yaptırmak, risk altında olan bireyler için hayati önem taşıyor.
Dünya Diyabet Günü’nde kendimize ve sevdiklerimize şu soruyu sormak iyi bir başlangıç
olabilir: “Sağlığımız için gerekli adımları atıyor muyuz?” Çünkü diyabet gibi kronik
hastalıklarla mücadele, yalnızca ilaçlarla değil, yaşam tarzımızla şekillenir. Sağlıklı bir
gelecek için, bugün farkındalık oluşturmak adına küçük ama anlamlı bir adım atalım. Bu
konuda bilinçlenmek ve başkalarını bilinçlendirmek, sağlıklı bir toplum yaratmanın en
önemli anahtarıdır.
Diyabet hakkında daha fazla bilgi sahibi olalım, yaşamımızda sağlıklı seçimler yapalım ve
bu farkındalığı çevremizle paylaşalım.
Unutmayalım, sağlıklı bir toplum, farkındalıkla başlar.
Sağlık ve Sevgiyle Kalın.
Şeref Taylan Berber
17 Kasım 2024
