26-31 Ocak Cüzzam (Lepra) Haftası
Farkında mıyız?
Küçükken “cüzzam” kelimesini ilk duyduğumda, bu kelimenin ne anlama geldiğini bile
bilmiyordum. Çevremde bu hastalıktan bahsedilirken insanların yüzünde beliren korkuyu
ve damgalama duygusunu hatırlıyorum.
Ancak büyüdükçe ve bu konuda daha fazla bilgi edindikçe, cüzzamın sadece bir hastalık
olmadığını, aynı zamanda bir insanlık sınavı olduğunu anladım.
Aslında Cüzzamla (Lepra) Tanışmam…
Benim cüzzam ile tanışmam, hemşirelik öğrencisiyken sınıfça hocalarımızla birlikte
Bakırköy’deki Lepra Hastanesi’ne gittiğimiz zaman oldu. Oradaki hastaların yaşamlarını,
tedavi süreçlerini ve karşılaştıkları zorlukları gördükçe, bu hastalığın insanlar üzerindeki
fiziksel ve psikolojik etkilerini çok daha iyi anladım.
Hastaların bize gösterdiği samimiyet ve yaşadıkları durum beni derinden etkilemişti. O
gün, cüzzamın sadece bir hastalık değil, toplumun da mücadele etmesi gereken bir
damgalama problemi olduğunu fark ettim.
Bakırköy Lepra Hastanesi, 1927 yılında hasta kabulüne başlamış ve o dönemde cüzzam
hastaları için önemli bir sığınak olmuştu. Daha sonra, 1976 yılında Prof. Dr. Türkan
Saylan ve Prof. Dr. Seyhan Çelikoğlu tarafından Cüzzamla Savaş Derneği kurulmuştu.
Derneğin amacı, Türkiye’de cüzzam hastalığını tamamen yok etmek ve farkındalık
oluşturmaktı. Bu çabalar, Türkiye’de cüzzamın büyük ölçüde kontrol altına alınmasını
sağladı.
Cüzzam (Lepra) Nedir?
“Cüzzam” ya da diğer adıyla “Lepra”, Mycobacterium leprae adlı bir bakterinin neden
olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Sinir sistemini, deriyi, solunum yollarını ve gözleri
etkileyebilir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile tamamen iyileştirilebilir.
Ancak tarihin karanlık dönemlerinde bu hastalığa yakalanan insanlar dışlanmış,
toplumdan soyutlanmış ve yalnız bırakılmıştır.
Belirtileri Nelerdir?
- Deride açık renkli ya da kırmızı lezyonlar.
- Deride uyuşma ve his kaybı.
- Sinirlerde kalınlaşma, el ve ayaklarda güç kaybı.
- Göz problemleri ve körlük riski.
Hastalığın ilerlemesi durumunda fiziksel deformasyonlara yol açabilen cüzzam, erken
teşhisle bu etkilerden korunabilir.
Dünya ve Türkiye Verileri
-Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 200.000 yeni
cüzzam vakası tespit edilmektedir.
-Vakaların çoğu, Hindistan, Brezilya ve Endonezya gibi ülkelerde görülse de, hastalık
dünyanın her yerinde mevcut olabilir.
-Türkiye’de ise Dr. Türkan Saylan’ın öncülük ettiği farkındalık kampanyaları sayesinde
yılda sadece birkaç vaka görülmektedir.
Tedavi Mümkün!
Günümüzde cüzzam, DSÖ tarafından ücretsiz sağlanan Çoklu İlaç Tedavisi (MDT) ile
tamamen tedavi edilebilmektedir. Tedavi genellikle 6-12 ay sürer ve hastalık tamamen
iyileşir. Ancak asıl mücadele, toplumdaki damgalama ile devam etmektedir. İnsanların,
dışlanma korkusuyla tedaviye başvurmaktan çekinmesi, erken teşhis önünde büyük bir
engeldir.
Farkındalık Hayat Kurtarır
Cüzzam (Lepra) yalnızca fiziksel bir hastalık değil, toplumsal bir mücadeledir. Bu
hastalığa yakalanan kişilerin damgalanmadığı, toplumdan dışlanmadığı bir dünya hayal
edin. Bu mümkün! Tek yapmamız gereken, insanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek.
Ben bu yazıyı yazarken, aklımda hep aynı soru var: Ya biz onların yerinde olsaydık?
Bugün onların yanında olabilmek, farkındalık yaratabilmek için küçük bir adım atabiliriz.
Belki bir paylaşım, belki bir sohbet…
Bu, bir insanın hayatını değiştirebilir.
Unutmayalım, bilgi ve empatiyle pek çok hastalık gibi cüzzam da kontrol altına alınabilir.
İnsanları dışlamak yerine, onları anlamayı seçelim.
Çünkü sağlık, herkesin hakkıdır. ��
Teşekkür ve Rahmet
Türkiye’de cüzzamla (lepra) mücadelede öncü bir rol üstlenmiş olan, Prof. Dr. Türkan
Saylan ve Prof. Dr. Seyhan Çelikoğlu’na, insanlık adına verdikleri eşsiz emekler için
minnettarız.
Kurdukları Cüzzamla Savaş Derneği, binlerce insanın hayatına dokunmuş, toplumsal
farkındalık oluşturarak hastalığın ülkemizde büyük ölçüde kontrol altına alınmasını
sağlamıştır.
Bu değerli isimleri rahmet, saygı ve şükranla anıyorum. Onların izinden yürüyerek daha
bilinçli ve sağlıklı bir toplum yaratma görevini hep birlikte sürdürelim.
Sağlık ve Sevgiyle Kalın.
Şeref Taylan Berber
26 Ocak 2025
Leave Your Comment